Olympos

Çıralı ve çevresi antik kentlerle kuşatılmış durumdadır. Özellikle Phaselis Antik Kenti ve Olympos Antik Kenti, sizi çağlar öncesine bir geziye çıkaracaktır.
Hellenistik Devir’de kurulmuş olan Olympos, M.Ö. 100'de Lykia birliğinin önde gelen ve üç oy hakkına sahip altı şehrinden biridir. M.Ö. 78'de Roma
komutanı Servilius Isauricus, Olympos'u korsanlardan temizleyerek şehri Roma topraklarına katmıştır. 14. Yüzyıl’dan sonra Venedik, Ceneviz ve Rodos
şövalyelerinin Akdeniz'deki uğrak limanı olan Olympos, içinden geçen derenin iki tarafına yayılır. Olympos SIT alanı kapsamında olduğu için antik alan ve
çevresinde yapılaşma yasaktır. Bu bölgenin yakınlarında Beydağları Olympos Milli Parkı bulunmaktadır ve dağcılıkla ilgilenenler için ideal bir bölgedir.
Phaselis

Kemer İlçesi’nin Tekirova Beldesi idari sınırları içerisinde yer alan Phaselis Antik Kenti’ne Çıralı’dan da kolayca ulaşmak mümkündür. Antik Kent çok
zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. Şehrin M.Ö. 690’da Lokios tarafından kurulduğu söylenir. Phaselis'te yapılan çalışmalarla gün ışığına çıkarılan
kalıntıların, büyük kısmı Roma döneminden kalanlardır. Bu kalıntılar arasında; liman, kale duvarları, Zeus Mabedi, Kral Antonius Caravella yolu ve 20 sıralı
tiyatro bulunmaktadır.
Yanartas

Olympos’un sönmeyen ateşi… Antalya Çıralı’da bulunan yanartaş, adeta büyüleyici görüntüsüyle turist akınına uğramaktadır. Yanartaşı görmek için kısa
süreli bir tırmanış yapmanız gerekecektir. Yanartaş, adını doğal gaz sıkışması sonucu oluşan küçük parçalardan almaktadır. Denize yakın manzaralı bir
konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler hiçbir zaman sönmez.
Çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğalgaz kaynağı, eski Yunan mitolojisi'ne konu olmuştur. Yunan Mitolojisi'ne göre efsane şu
şekildedir: Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını
alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a
gönderir. Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan
alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera
saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından
alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatılagelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler,
Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.
Khimaira 'nın bulunduğu yer Lykia'da Olympos (bugün Çıralı) kentinin arkasındaki Yanartaş diye gösterilir. Burada ilkçağda olduğu gibi bugün de dağdan
doğal gazlar fışkırır ve bunlar kendiliğinden ya da bir kibritle tutuşturulup hiç durmadan yanar.